SEZARYEN - NORMAL DOĞUM


Anne ve baba adaylarının gebelik boyunca en çok düşünüp karar vermekte zorlandığı konu doğum şeklidir. Çoğunlukla çiftler yakın çevrelerinin etkisi altına girmekte yada yanlış bilgilere ulaşabilmektedirler.

Normal doğum (NSD) ve sezaryen (SCA) birer doğum şekli olup  hiçbiri diğerinden üstün değildir. Her iki doğum şeklinin kendine  ait avantaj  ve dezavantajları vardır.Doğum şekline karar verirken  bunlar göz önüne alınmalı ve doktorun  çiftler ile karşılıklı görüşmesiyle karar verilmelidir ve herhangi bir doğum şeklinde ısrarcı olunmamalıdır.

Gebelik takibini yapan doktorun doğum şekli hakkında bir değerlendirme yapabilmesi  gebeliğin 36-37 haftasından önce  mümkün olmamaktadır. 37. haftada bebek baş gelişi ile geliyorsa ,tahmini doğum ağırlığı 4000 gr’ın altındaysa ,plasenta yukarı çıkmışsa (aşağı yerleşimli değilse ),vaginal muayene ile çatı  darlığı olmadığı saptanmışsa ,anne adayı normal doğum yapmayı istiyorsa ve ruh hali buna izin veriyorsa normal doğum planlanabilir.Bu durumda beklemeye geçilir.Çünkü gebelik 40. haftaya (Miada) sürebilir ve hatta 10 gün miad aşımı olabilir.

Eğer sezaryen planlı bir şekilde uygulanacaksa genellikle beklenen doğum tarihinden (40. hafta) 10-14 gün önce gebelik sonlandırılır. Bunun ana nedeni son 10 gün içerisinde doğum eyleminin başlama riskinin artmasıdır.
 

Normal Doğumun Avantaj ve Dezavantajları Nedir?

Normal doğum (NSD) bebeğin vaginal yol ile doğurtulması olup fizyolojik bir süreçtir. Doğum sonrası anne birkaç saatte normal aktivitesine geri döner, kısa sürede emzirmeye başlar.Eylem esnasında kasılmaları sağlayan oksitosin hormonu anne sütünün gelmesini de uyarmaktadır. Hastanede kalış süresi 24 saat olup gebelik öncesi yaşantıya kısa sürede dönülmektedir. Normal doğum un bebek açısından avantaı doğum eylemi esnasında sıkışıp büzülen akciğerlerin soluk alıp vermeye daha hazırlıklı olmasıdır. Anne ve bebek arasındaki duygusal bağda daha kısa sürede kurulmaktadır.

Normal doğumun bazı riskleri de mevcuttur.Ne yazık ki doğum eyleminin nasıl olacağı önceden tespit edilemediğinden başlangıçta normal seyreden bir eylem esnasında bile her an problem gelişebilir.Eylem duraklayabilir,yavaşlayabilir, süre uzayabilir. Eylem sırasında  bebek sıkıntıya girebilir,kalp atımları yavaşlayabilir,acil sezaryen şartları her an hazır olmalıdır.Doğum esnasında eylemin fazla uzaması bebeğin oksijensiz kalmasına, ileriki yaşantısında zeka- motor fonksiyon geriliğine yol açabilir.Ikınmanın yetersiz olması, bebeğin kalp atımlarında bozulma gibi nedenlerle vakum uygulaması gerekebilir.Bebeğin başının doğumunun ardından omuz takılması ve buna bağlı problemler görülebilir.

Normal doğumun anne açısından önemli riski doğum esnasında oluşabilen yırtıklardır. Bu yırtıklar epizyotomi (dikiş) uygulanan doğumlarda bile görülebilir, ileride dışkı tutamama sorunlarına yol açabilir.Annenin vagina ve bağırsakları  arasında milimetrik bir yol açılarak (fistül) vaginadan dışkı gelmesine sebep olabilir ve bu durum sıkıntılı ve uzun bir tedavi gerektirir.

Normal doğuma bağlı gelişebilecek  mesane sarkması (sistosel) ileriki hayatında genellikle ameliyat gerektirecek idrar kaçırma şikayetlerine yol açabilir.Bu ürkünç görülen problemler nadiren ortaya çıkmaktadır.

Anne adaylarının normal doğumdan uzaklaşmalarının  bir nedeni doğum ağrılarından korkulması olup doktorun uygun görmesiyle ağrısız doğum yapıldığında bu korku gereksiz olmaktadır.

Anne ve baba adaylarının  endişelendiren bir başka konu  eylemin başlama zamanının önceden bilinmemesidir. Doğumun uygunsuz zaman ve koşullarda başlama ihtimali, büyük şehirlerdeki trafik yoğunluğu sıkıntısı ,hastaneye gitmede geç kalma korkusu, doğum başlangıç belirtilerini fark edememe endişesi sıklıkla olmaktadır.Bu nedenler çoğu kez çiftler sezaryene kendileri yönlenmektedirler.

Doğum sonrası epizyotomi (doğum dikişi) bölgesi özel bir bakım gerektirmekte, iyileşme ortalama 7-10 günde olmaktadır.Bu dönemde anne çoğu kez normal pozisyonda oturamaz ve dikişler düzenli pansuman gerektirmektedir.

Sezaryen ile Doğumun Avantaj ve Dezavantajları Nedir?


Sezaryen (SCA) bir karın ameliyatı olup batın boşluğuna girilip rahmin doktor tarafından açılarak bebeğin  doğurtulduğu bir doğum şeklidir,her şeyden önce bu unutulmamalıdır.Bir batın ameliyatının ve narkozun içerdiği tüm riskleri içermektedir.

Sezaryenin en büyük avantajı bebek açısından riskleri en aza indirmesidir.Sezaryen ile doğumda  normal doğumda anlatılan risklerin hemen hemen hepsi yok edilmektedir.Bebeğini en az riskle dünyaya getirmek isteyen anne adaylarının bir kısmı bu nedenle kendi isteği ile sezaryen olmaktadır. Sezaryen ile doğan bebeklerde doğum sonrası ilk birkaç gün solunum sıkıntısı ve solunum sayısında artma (yeni doğanın geçici taşipnesi) olasılığı biraz daha fazladır. Fakat bu durum normal doğum sonrası da görülebilir ve geçicidir.

Sezaryen ile doğum anne açısından normal doğuma göre daha problemlidir.Ameliyat sonrası annenin kendine gelmesi ve bebeğini emzirmeye başlaması  1-2 saati almakta, annenin ağızdan beslenmeye başlaması ile 6-8 saatte ayağa kaldırılıp dolaştırılan annenin genellikle 2 gece hastanede yatması gerekmektedir.Annenin normal yaşantısına dönmesi 3-7 gün sürmektedir.Bu süreçle tek başına yataktan doğrulmak zor olabilmektedir.

Normal doğumda olduğu gibi sezaryen ile doğumda da dikiş yerlerinde iltihap ,hematom (kan birikmesi) ve dikişlerin açılması ihtimali az da olsa vardır.