ASCUS (Önemi Bilinmeyen Atipik Hücreler)

ASCUS saptanan hastalarda 4-6 ay sonra smear tekrarlanmalı ve yine aynı sonuç veya daha yüksek derecede bir anormallik görülmesi durumunda kolposkopi ve biyopsi yapılmalıdır. Alternatif olarak virüs tiplendirmesi yapılıp, kanser açısından yüksek riskli bir tip görülmesi durumunda hemen kolposkopi ve biyopsi işlemi yapılabilir. Smear testinde ASCUS saptanan hastalarda biyopsi yapıldığı zaman % 15’inde düşük veya yüksek derecede displazi görülür.

LGSIL (Düşük Dereceli Squamöz İntraepitelyal Lezyon)

LGSIL saptanan hastalarda öncellikle kolposkopik muayene ve biyopsi yapmak gerekir. Çünkü smear testi LGSIL olarak yorumlanan hastalara kolposkopik biyopsi uygulandığı zaman %9-16’sında HGSIL olduğu görülmektedir. Kolposkopik muayene sırasında rahim ağzının dış tabakası ile birlikte iç tabakasından da biyopsi yapılması önerilmektedir. Eğer kolposkopik muayene yeterli ve yapılan biyopside CIN 1 saptanırsa sadece izlem yeterlidir. Yapılan çalışmalarda CIN1 olan hastaların %47-57’sinde gerileme, %11-21’inde CIN 2 veya 3 ve %0.15-0.3’ünde kanser geliştiğ görülmüştür. Yani kanser olasılığı oldukça düşüktür. CIN 1 saptanan hastalarda 6 ayda bir smear testi veya 1 yıl sonra HPV tiplemesi yapılması yeterlidir. Üst üste iki smear testinin normal olması veya 1 yılsonra yapılan HPV testinde virüs görülmemesi durumunda normal yıllık rutin takiplere geçilebilir. İzlemler sırasında tekrar smear bozukluğu görülmesi durumunda kolposkopik muayene tekrarlanmalıdır. İki yıldan sonra smear anomalisi hala devam ediyorsa gerileme şansı azaldığı için tedaviye geçilmesinde yarar olduğu düşünülmektedir.

Tedavide elektrokoter (yakma), cryotherapy (dondurma), lazer ve konizasyon (LEEP veya soğuk konizasyon) uygulanabilir. Bu yöntemlerin etkinliği açısından aralarında bir fark bulunmamaktadır. Ancak LEEP yönteminde rahim ağzının anormal kısmı çıkarıldığı için patolojik olarak tekrar inceleme şansı vardır ve buda güvenilirliği artırmaktadır. Eğer kolposkopik muayene yeterli değilse yine rahim ağzının çıkarıldığı LEEP veya soğuk konizasyon gibi bir yöntemin tercih edilmesi gerekir. LEEP işleminin kısırlığa yol açma şansı oldukça düşüktür.

HGSIL (Yüksek Dereceli Squamöz İntraepitelyal Lezyon)

HGSIL saptanan hastalarda öncellikle kolposkopik muayene ve biyopsi alınmalıdır. Yeterli bir kolposkopik muayene ve biopside CIN 1 görülmesi durumunda yukarıda LGSIL için önerilen yol izlenmelidir. Kolposkopik muayene yeterli değilse, mikroinvazyon şüphesi varsa, rahim ağzı kanalının içine uzanan anomali varsa, rahim ağzının iç kısmında alınan biyopsi pozitifse veya rahim ağzının iç kısmında sınırlı kanser şüphesi varsa konizasyon işlemi tercih edilmelidir.

Eğer biyopside CIN 2 veya 3 saptanırsa elektrokoter, cryoterapi veya konizasyon işlemleri uygulanabilir. Burada konizasyon (soğuk, lazer veya LEEP) işlemlerinin tercih edilmesi durumunda alınan materyal tekrar patolojik olarak incelenebilir ve gözden kaçan mikroinvazyon gibi durumlar görülebilir. Bu nedenle konizasyon işlemi daha güvenli bir tedavi yöntemi olarak kabul edilebilir.

Smearde HGSIL ve daha sonra yapılan kolposkopik biyopside CIN 2 veya 3 saptanan hastaların % 32-43’ünde gerileme, % 14-22’sinde kansere dönüşüm görülür.